YÜKSEL KANAR
Kelimeler üzerine düşünmek insanı bilinmeyen dünyalara götüren, ilginç sonuçlara ulaştıran, dolayısıyla da olağanüstü zevk veren bir uğraştır. İki ayrı dildeki aynı kelimenin anlam olarak nasıl da birbiriyle tıpatıp benzeştiğini görmek insanı şaşırtır. Bu, bizi ister istemez ortak bir “insanlık” deneyiminin varlığı inancına götürür. İfadeleri ortak bu kelimeler, çok açık biçimde birikimsel bir insanlık kültürünün varlığını kanıtlar. İlk insandan bu yana, birikimler üst üste yığılarak bugünün toplam dünyasına ulaşıldığını anlatır. Ancak daha sonra kelime ve kültürler ideolojik anlamlara büründürülerek basit ve geçici çıkarlara kurban edilmiştir. Bu durumda artık “dilin büyüsü” bozulmuştur. O, ortak bir bilgeliğin farklı dillerde, çeşitli milletlerce ortak bir havuzdan içilen suyun muslukları olmaktan çıkarılmıştır. Daha Fazlasını Oku →